18 Aralık 2015 Cuma

Dikiş öğreniyorum :)

Merhaba bu aralar kendimi dikişe verdim demek isterdim ama vermeye çalışıyorum demek daha mantıklı olacak sanırım o_O
Dikiş kursuna başladıktan hemen sonra kpss için dersaneye kayıt oldum ayrıca ücretli öğretmenlik te yapmaktayım :)
Bu kosturmacanin içinde daha önce makina ellememis biri olarak acabalarim çoktu. Bi yandan da bi dikiş makinam olsa ama ne alsam nasıl yapsam derken kendimi kursta buldum o_O
İlk olarak iğne tutmayı öğrendik tabi ki :)
Sonra makina kullanmayı ve nihayet etekle başladık ogrenmeye
3 etek yapınca artık makina alma zamanı geldi diye düşünmeye başladım :D
Araştırma ve denemelerden sonra smarter by pfaff almaya karar verdim.
Henüz kavuştuğum makinamla yaptıklarımi ilerleyen zamanlarda paylaşmayı düşünüyorum. Sevgiler ;**

12 Ekim 2015 Pazartesi

Biraz da özet olsun :)

Uzun zaman yazamayınca üzülüyorum. Günlük gibi an be an yazmak istiyorum.
Günlük telaşlar izin vermese de çoğu zaman yine de karalamak lazım. İki çocukla hatıralar uçup gitmeden ..
Çoğu zaman Melis Naz in anılarını unutuyorum ve kendime kızıyorum. Şimdi ikisi birbirine karışacak gibi geliyor. İlerde anılarını karıştırmak istemem ama kafada sürekli düşünce ve stres olunca ortalık karışıyor birazcık o_O
Melis im 2. Sınıfa başladı. Tabiki de okuldan hala nefret ediyor. Melek Havin ise babasını ugurlayacagimiz gün yürümeye başladı :))
Mutfak dolabini açıp ayakkabı görme,çekmece boşaltma, ordan oraya dolanma mevsimi açıldı.. o_O
Bu arada 10 aylık diş yaptırma serüvenim de bitmek üzere. İmplant veya herhangi bi diş tedavisi kimseye önermem; herkes dişlerine iyi baksın. Valla sağlık gibisi yok,herşeyin orjinali güzel..
Şimdilik böyle... bikaç resimde atalım o vakit :)
 Tekirdağ sahilde :)

 Eşşek diyemedigi için eş diyen sıpa :)

 Biz bulasiklari böyle çöpe atıyoruz genelde :P

 Çiçek Sulama ciddi bir iştir. Lütfen  ! :P

 Kızlar arkadaş dogumgunusunde :)

 Yine Tekirdağ yolları..
 Tekirdağ sahil boyalı şeker taşlar. Çok sevdik bunları :)

 Uzaklara dalmış gitmiş bir kuzu...

Yürümeye başlayan hatta kaçan cadı can :D 

25 Temmuz 2015 Cumartesi

BAYRAM TATİLİ

Merhaba 🙋
Güzel bir tatilin ardından bayram tatiline hızlı bir giriş yaptık :)
Maldivler den sonra Batman'a gitmek biraz zor geldi ama çocuklar mutluydu.
Kuzenleriyle güzel bir bayram tatili geçirdiler.
Benim için aynı şeyi soyleyemeyecegim çünkü inanılmaz sıcakti ve 2 çocukla o sıcakta gezmek gerçekten zordu.

Batman havaalanı bir müddet kapalı olduğu için Diyarbakır havaalanina iniş yaptık. Araç kiraladiktan sonra minik bir diyarbakir turu yapıp iftara da cigerciye gittik.



On gözlü köprü ve Gazi Köşkü manzaralı Dicle kenarı cigerci gerçekten güzel bir deneyim oldu bizim için. 
Batman'a varınca bayram telaşı akraba ziyaretleri şeklinde geçti birkaç gün daha sonra çevrede gezme şansımız oldu.
Hasankeyf en fazla merak ettiğim yer olmasına karşın Dicle beni biraz urkutmustu açıkçası ayağımi dahi sokmak istemedim suya. Rengi kahverengi olan bu su korktuğum kadar varmış.. Üzücü bir olay da yaşadık maalesef.. Hemen arkamizda suya giren kişilerden biri boğularak yaşamını yitirdi.. :(( 
Geriye kalan can simidi ve acı dolu çığlıklar yüreğimizi yaktığı için epey tatsız bir gün oldu bizim için..
Ertesi gün Mardin Nusaybin e bi ziyarete gittik.
Eşimin büyük ninesinin mezarına. Oradan beyaz su, Midyat ve Gercüş e uğrayıp geri döndük. 
En en en fazla midyat i beğendim itiraf edebilirim.
Sıcakta çocuklarla yolculuk çok çok zor edindiğim tecrübe bu yönde.
Ayrıca domestic uçuşlar yurtdışı uçuşlara hiç benzemiyor. 16 saat yolculuk yaptım bu kadar yorulmadim diyebilirim.
İnanılmaz basınç ve turbulans vardı.
Batman da da çocuklar geceleri uyuyamadi sıcaktan çok bunaldilar. 
Yaz mevsiminde Güneydoğu turunu tavsiye etmem :)
Neyse ki sayılı gün geldi geçti. 
Şimdilik istanbuldayız ✌


30 Haziran 2015 Salı

MALDİVLER

Merhaba tatildeyiz sonunda :D
Zorlu pasaport sürecinin üzerine hızlı bi şekilde tatil sürecine girdik.
Heyecanlıydim açıkçası 2 çocukla markete zor gidiliyor malum :)
Oncelikle biletimiz alındıktan sonra eksikleri ayarlama kısmına geçtik bu da zor oluyormuş ilk seyahat olduğu için ama az ve öz ihtiyacimiz kadarını alınca yolda da çok zorlanmadık.
Maldivler ismi rüya gibi ama kendi mahrumiyet bölgesi olduğu için bi bavul sadece bez,ıslak mendil,acil durum ihtiyaçları,ilaçlar ve kozmetik ürünlere gitti. Bi bavul kıyafetlerimiz. Sırt cantamiz ile beraber düştük yollara..
İlk dış hatlar tecrübem olduğu için gümrüge girmeden yapılacakları sordum öncelikle;çıkış pulu nu alıp gümrüge girdik.
Bebek arabasını bagaja vermemek çok önemliymis onu öğrenmiş oldum tabi bu arada :)
Duty free ye söyle bi göz atıp ucus kapısını aradık ve kapılar açılana kadar bi müddet bekledik.
Tabi bu arada atıştırmalık bişeyler almak oldukça iyi bi fikirmis :)
Uçuş başlayınca bi Eyvah dedim ama dönüşü de yok mecbur başa gelen çekilir diye bi rahatlama gelince çocuklarda sakinleşti biraz.
Evet kabul ediyorum zor bi deneyim oldu :D
Böyle yerlerde falan bile yattık :))
Sonunda male havalimanına vardığımizda bi an zaman durdu sanki (cennete falan düşmüş olabilirdik :D ).
Domestic uçakla aktarma için 2 saat kadar bir ara vardı. Vip salonda çocuklar hiç sıkılmadi zorlanmadan geçti zaman.
 Yardımcı olan Ahmet adındaki Maldivliye sonsuz teşekkür edebilirim.
Domestic ucak epey gürültülü ve tuhaf bi deneyim.
Yüzlerce küçük adayı da görüyorsunuz giderken .
Yaklaşık 1 saat kadar sürüyor bu yolculuk. Nihayetinde varış ve tekne aktarmasina geliyor sıra.

Bu biraz sıkıntılı tabi. 1 saat sallanan bi teknede 2 çocukla epey zor oldu ama bu da eğlenceli bir tecrübeydi :))
Ve nihayetinde cennetten kopma adamıza vardık ❤ 

Bu gidişin bi de dönüşü var elbette ama onu da şimdiden dusunmeyelim zamanin tadını çıkaralım :))



26 Haziran 2015 Cuma

TATİL,PASAPORT VE MUVAFAKATNAME !!!

Tatil!!!
Benim için uzun zamandır yapmadığım birsey :)
Hayatım boyunca gezmeyi sevdim,hatta çok sevdim.
Üniversitedeyken odamda dünya haritası asılıydı hatta..
Nedendir bilmem eşim turizm sektöründe olmasına rağmen bi türlü pasaport çıkarıp yurtdışına çıkma şansım olmadı. Eşim yurtdışında çalıştığı halde..
İlk kızım olduğunda pek fırsatım olmadı, üniversiteyi yarım bırakıp onu tamamlama mücadele ve herseye yetişme çabam da bunda etkili bi faktördür muhakkak.
Derken 2. kızımdan sonra hayal gibi gelmeye başlamıştı ki sonunda niyet edersek olacağını düşündüm. (Sanırım aklımı yitirmiş te olabilirim,şimdilik bilmiyorum :D )
Pasaport çıkartarak ise başlamam gerektiğine karar vererek başvuru yaptım.
Evet artık bi pasaportum vardı. Ancak büyük bi sorunla karşı karsiyaydim.. Daha önce arastirmadigim için çocuklara anne baba beraber basvurulacagini bilmiyordum.
Gerekli bilgileri aldım ve muvafakatname çıkarmak için uğraşmaya koyuldum.
Muvafakatname denilen şey annenin veya babanın izin belgesi aslında.
Ancak eşimin bulunduğu yerde Türk konsolosluğu bulunmaması biraz işleri zorlaştırdi .
Fahri konsoloslugu kabul etmedikleri için Hindistan üzerinden muvafakatname hazırlandı ve tam oldu bu sefer derken orjinal aslını istediler. Ki gelse bile Konsolosluk tan fax çekilmesi gerekiyormuş.
Bir fax için farklı bi ülkeye yolculuk yapacak olmasi pek mantıklı değildi.
Emniyette şartları zorladim ve fahri konsolosluk tan fax çekilmesini kabul ettirdim.
Belgeler hazırlandı ve sonunda hazırdı. Birgün mesaj geldi ve pasaportlar gelmeye hazırdı.

Başarmıştık pasaportlar elimizdeydi. İşimiz bilete kalmıştı..
Bakalım sonunda bu güzel pasaportlari kullanmak nasip olacak mı?
Bende meraktayim. 2 çocukla tek başına uzun yol biraz ürkütücü. İlk deneyim için fazla.. Ama belli mi olur belki beni yaniltirlar :)

Bu arada her çocuğun yeni doğanda dahil ayrı pasaportu oluyor. Anne baba birlikte başvurmak zorundalar. Eğer yoklarsa muvafakatname şart. Aynı ülkede noterden de oluyor,farklı ülkede konsolosluk fax çekecek.
7 yaş altına parmak izi zorunlu degil.
50×60mm beyaz fonlu 2 fotoğraf isteniyor yüz tamamen gozukecek mimik olmayacak.
Nüfus cüzdan fotokopileri
Ve tabiki pasaport harci ve defter ücretinin olduğu dekont.
Sonra herkese iyi tatiller :)

24 Haziran 2015 Çarşamba

Neden Simurg ?

Epey seneler önce bloglar zirvede meshurken açmak isteyip bir türlü ne yapacağıma karar verememiştim. Günlük gibi olsun diyerek simurg ' un dünyasını kurmaya karar verdim.
Neden simurg derseniz simurg efsanevi Zümrüd - ü Anka Kuşu nun Farsça da ki karşılığıdır. Yani kullerinden yeniden doğan efsanevi kuş. 
Hayaller ile hayatlar birçok kişide olduğu gibi kesismiyor elbette ama umut her zaman var,var olmaya da devam edecek. 
Epey sıkıntılı bi hayat ve mücadelelerden sonra daha fazlası yoktur herhalde derken her seferinde yeniden yeniden yeniden kullerinden doğmaya çalışmak zorunda kalınca ilgimi çekmişti simurg un hikayesi.. 
Neyse geride kalanlara bakmayalim hayat bir gündür o da bugündür diyelim.. 
Bazen diyorum ki hayal ettiğim hayat nasıldı hatırlamıyorum ama daha güzelini yapmak için hiçbir zaman geç olmadığını düşünüyorum. 
Belki de en güzeli buydu :) Her anın herseyin değerini bilerek yaşamak için sıkıntılar vardır belki de.. 
Bugüne şükür diyerek başlayalım bakalım yazılara :)